Virus Bize Takvayı Öğretti
Türkiyenin Cumhurreisi Tayyip Erdoğan salgın sonrasında yeni bir dünya düzeni oluşturulduğunu ve bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacağını ifade etti..
Burası işin dünyevi yönü, onun bileceği iş.
Biz hocaların vazifesi ise insanların ahiret işlerini düzenlemek, onları sonsuz ahiret mutluluğuna hazırlamak.
Arkadaşlar ben de söylüyorum "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"
Kur'an-ı Kerim'de Nisa:165 ayetinde Yüce Allah insanlara peygamber gönderdiğini, bunun bir sebebi de insanların Allah'a karşı mazeret kapılarını kapatmak olduğunu beyan eder.
O yüzden..
Dünyada en büyük bela ve sıkıntıları peygamberler çekmiştir.
Dünyanın en fakir insanı Hazreti İsa Aleyhisselam idi. Hz İsa bu fakirlik içinde Allah'a kulluğunu tam yaptı. Bu bakımdan fakirler eğer kulluğu yerine getirmediler ise, fakirlikleri onlar için geçerli bir mazereti sayılmayacak.
Dünyanın en güzel insanı bir peygamberdi. Yusuf as O güzellik içinde kulluğunu ifa etti. Asla harama vaki olmadı. Bu bakımdan.. güzelliğine aldanmış ve Allah'a kulluğunu yerine getirmemiş kişiler "Allahım bize güzellik verdin. Bu da bize fitne oldu. Kullukta geri kaldık haramlara daldık" mazeretini Allah'a Sunamayacaklar.
Dünyanın en zengin, en meşgul insanı yine bir peygamberdi. Süleyman Aleyhisselam hem peygamber, hem Cihan Sultanı idi. Bu saltanat içinde kulluğunu ifa etti. O yüzden, hiçbir zengin işini, malını mülkünü Allah'a mazeret olarak sunamayacak, yapmadığı kulluğun sorumluluğundan kurtulamayacak.
Keza dünyanın en hasta insanı da bir peygamber idi. Eyyub as o derdi hastalığı içinde asla isyan etmedi, kulluğunu ihmal etmedi..
Gelelim Bugüne
İslam'ı yaşama, haramlardan kaçma noktasında hocaların insanlardan talep ettikleri bazı şeyler vardı. Ama insanlar bunları yapmamak için birtakım mazeretler ileri sürüyorlardı..
Hocalar kadınlara "kapanın tesettür edin" diyordu ama bazıları "biz nasıl kapanalım! Yaşadığımız çevrede hiç kapalı yok herkes açık. Biz kapanamayız" diyorlardı. Ama virüs salgını olunca nasıl da kapandılar! Bu mazeret tellerinden gitti.
Hocalar insanlara flört etmeyin, sokaklarda öylesine gezmeyin. Erkek kadın karışık olmayın. Kadınlar evde durun" diyordu.
Neydi mazeret: "Bu zaman hayat böyle. değişemeyiz!" Oyle mi !? Bakın hastalık korkusuyla nasıl da çekildiler evlerine. Allah Yarın diyecek "bir virusten korktunuz benden korkmadınız" o mazeret kapısı da kapandı.
Hocalar diyordu kadın erkek tokalaşmayın haramdır.. Bazı insanlar bu konuda da bir takım mazeretler beyan ediyorlardı ama virüs gelince tokalaşmada kalktı mazeretler berhava oldu..
Hasılı virüs gösterdi ki insanlar Allah'ın buyruklarını yerine getirebilirlerdi, bu noktada hiçbir mazeretleri yoktu ve aslında hic bir engel yoktu.
Tek engel kalplerde eksik olan korku: "Allah korkusu" idi.
Virüs bize korkmayı "takvayı" öğretti. Korku üzerine yaşamayı öğretti.
Şimdi alıştığımız bu yeni korkusal "Takva" yaşantıyı aynen sürdürmeli. ve ancak korku ibresini virüsten Allaha, en küçükten En Büyüğe çevirmeliyiz
Eğer yapmaz isek, Allaha tövbe etmez isek, Virusten sonra yeniden haramlara sefahete ccehalete dalar isek bilin ki bundan Önce ürettiğimiz hiç bir mazeretimiz geçerli olmayacak ve ahirette azılı bir mucrim olarak kıskıvrak yakalanmış olacağız.
isa erdoğan 07.04.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder