24 Mart 2020 Salı

Tarikatın Dindeki Yeri


Tarikat-ı aliye-i nakşibendiye usul ve erkanını islam dinin yüce kaynaklarından alır, dolayısıyla bütünüyle islami bir hüviyete sahiptir. Tarikat başka şeriat başka bir şey değildir. Tarikat şeriatın içinde, ona payendedir.
Mevzunun İzahı sadedinde Tarikatın erkan ve üsulüne bakalım, Tarikatın erkanı nedir, Neleri öğütler ?
_Tarikat bir şeyhe biat etmeyi öğütler:
Peygambere vekalet edecek yüce bir din adamına biat etmek bütünüyle islami bir husustur. Kuvvetli bir sünnet yüksek bir fazilettir. Peygambere biat edenler Kuran da övülmüşler Allahın rızası ile müjdelenmişlerdir.
Fetih suresinde şöyle buyurulur:
"Seninle biat edenler ancak Allah ile biat etmektedirler. Allahın yed'i onların elleri üzerindedir." Hazreti Rasulullah efendimiz ahirete göç etmekle Kuranın beyan ettiği bu yüksek fazilet kapısı kapanmış değildir. Peygamber varisi Allahın yüce dostları onun adına biat almaya devam ediyorlar ve edecekler. Dolayısıyla bugün bir mürşidi kamile biat eden, müteselsilen Rasulullaha, ordan Allaha biat etmiş olur.
_Tarikat zikrullahı vird edinmeyi öğütler:
Allahı çokça zikretmemiz Kuranın üzerinde durduğu en temel görevlerdendir. Allahı zikretmekten daha çok yapılması istenen bir başka vazife yoktur. Bütün ibadetlerin bir vakti ve mekanı vardır ancak Allahı zikretmenin yeri ve özel bir zamanı olmadığı için heryerde ve her zaman yapılmalıdır.
Ancak her iş gibi Allahı zikretmenin de üsul ve adabı vardır. Bu adaptan bi haber, Allahı gelişi güzel zikreden nice kişiler zikirden beklenen güzel neticeleri bulamamışlar kalpleri nurlanıp safvete kavuşacağı yerde daha ziyade kararmış ve kasvete bürünmüştür.
Bu mana şu ayeti kerimede anlatılır:
Zikrullah sebebiyle kalplerini kaskatı kesilenlere veyl olsun. Bu ayetin iki türlü anlaşılması vardır. Birinci mana "Allahı zikretmediği için kalbini kasvet bürüyene yazıklar olsun" diğer mana ise: Allahı zikrettiği halde kalbini kasvet bürüyene yazıklar olsun" Zikretmeyenin kalbinin kasveti anlaşılır şeydir ye peki zikredenlerin kalbini neden kasvet bürür ? Zikri usulünce yapmadığı için, gerekli edep ve inceliklerine riayet etmediği için. İşte tarikat burda devreye girer ve kişinin elinden tutar.
Zikirde Mürşid faktörü:
Mürşidler tarikat disiplininden geçmiş ve Hakka vasıl olmuş, yolu çok iyi bilen bilge kişilerdir. Salikin haline mizacına en uygun en faydalı zikrin ne olduğunu ve zikrin nasıl yapılmasını gerektiği bilir ve öğretirler. Bir uzman hekim gibi gerekli yerde gerekli müdahaleyi de yaparlar ve zikirde değişikliğe de gidebilirler. Ancak böyle bir mürşid gözetiminde yapılırsa zikir Hakka erdirici ve kalbi arındırıcı olur, değilse sayısız örneği olduğu gibi ayetin tehtidine düşebilir. Zikir yapar yapar da kalbi günden güne katılaşıp ahlakı fenalaşabilir, merhameti azalır, müslümanlara saygı sevgisi azalır, dünya ya rağbeti artar, cimrileşir..vs
Tarikatta rabıta:
Rabıta müridin şeyhine sevgiyle bağlanmasıdır. Bu sevgi gereği şeyhini unutmayıp onu devamlı aklında tutmasıdır.
Rabıtadan amaç nedir ?
Rabıta müridi terbiye etmenin en etkin en tesirli aracıdır. tarikatın işleyişi başlığında anlatılacağ üzere tarikatta mürdilerin terbiyesi şeyh efendinin sohbetinde devamlı bulunmalarına bağlıdır. bu sohbetlerde bulunan manevi atmosfer müritleri sarar ve şeyhin hal ve etvarı şeciye ve ahlakı müritlere sirayet eder. Bu sayede mürit fena ahlakını terkeder şeyhinin güzel ahlakını takınır.
Sahabeler sohbette yetiştikleri gibi müridlerd easlında şeyhin sohbetinde yetişirler ancak zaman içinde müritlerin sayısı artmış ve ancak kamill mürşidler ise azalmıştır.
Tarikat niçindir, gayesi nedir ?
Tarikat Allaha vasıl olmak için
Tarikat imanı taklidden tahkike, amelde ki zorluğu kolaylığa çevirmek için
Tarikat nefsi tezkiye kalbi tasfiye etmek içindir
Tarikatın faydaları
Tarikat müslümanı başıboşluktan kurtarır. Bilgisiz kaldığı noktada ona dinini öğreten br muallim, şaşırdığı anda doğruyu gösteren bir mürşid, diğer müminlerle hukunu düzenleyecek kaynaşıp ortak hareket etmelerini sağlayacak bir lider, onu namaz oruc zekat hac ve cihada teşvik edecek bir imam sahibi yapar.
Başı boş olmak dinde sonradan çıkan bidaların en çirkini, Şeyhi olmak ise sünnetlerin en kuvvetlisi en kapsamlı olanıdır. İmamı Rabban hz'nin tesbitinde tarikata girmek, bir şeyhe intisab etmek vaciptir.
Bir hadisi şerifte efendimiz "Zamanın imamına biat etmeden ölen cahiliyye ölümü üzre ölmüştür" Buyurur. Bu hadis biatın ne denli önemli olduğunu anlatmaya kafidir.Evet eğer müslümanların başında bir ahlife olsaydı zamanın imamı o olur, hep birlikte biat ederdik. ancak halifeden yoksun kaldığımız böylesi bir zamanda en kamil en yüce bir Şeyh efendiye  biat etmelidir. İlgili hadisi şerifle amel etmek için biatsız durmamalıdır.
Diğer bir hadisi şerifte efendimiz "Ahir zamanda üç müslüman bir araya gelseniz ikisi birine tabi olsun, iki müslüman bir araya gelseniz, biri diğerine tabi olsun, eğer tek kişi kalırsanız bir ağacın köklerine dişlerinizi geçirin" buyurarak başı boş, sorumsuz, müstakil hareket etmenin ne denli büyük bir şer ve fitne olduğunu haber veriyor ve bir lidere tabi olmanın ne denli ehemmiyetli olduğunu tekar ihtar ediyor.
Tarikat müslümanın kuvetine kuvvet katar.
Lidersiz topluluk boş kalabalıktır. Akşam saatinde caddeyi dolduran insanlar gibi. cadde de yürüyen her insanın dünya görüşü hedefi niyeti ve istikameti farkıldır.
Cemaat aynı gaye için hareket eden ortak bir fikir sahibi fertlerin birlikteliğine denir.
Allah her topluma dini konularda rehberlik edecek rasuller nebiler yollamıştır. Bu peygamberler müslümanlar cemiyetini muhafaza ediyor dini yaşantıyı ayakta tutyorlardı. Ancak rasul ve nebilerin sonuncusu Muhammed aleyhisselam ahirete irtihal edince ümmete onun varisleri ve halifeleri önderlik etmiştir.
Sıradaki Sorular:
Şeyh Rasulullaha vekalet edermi ?
tarikatın işleyisi nasıldır ?
tarikat neden gereklidir ?
"Peygamber efendimizin tarikatı varmıydı" sorusu cevabı
"Sahabelerin tarikatı varmıydı" sorusunun cevabı
tarikatın doğuşu
tarikat çeşitleri
tarikat adıyla çıkan sapkın fırkalar
tarikatların varlığı ümmeti parçalamışmıdır
 29.07.2011



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder