Özet: Kurancı olma iddiasıyla Ehli Sünnetten ayrılan ve Hadisin Huccet değerini inkar eden tayfa (Mustafa İ.oğlu, M.Okunyan ve benzerleri) bu inkara bir bahane olarak bazı Hadislerin Kuranla çeliştiğini ! ileri sürerler. Ancak "Allah Rasulü sas namazı kimden öğrendi?" Gibi nice sorulara Kuranda cevap bulamayan bu tayfa hurafe ve masallara sarılırlar. Ancak ne ibretliktir ki bu masallar Kurana uygun mu değil mi hiç bakmazlar.
Meselenin Tafsilatı:
Soru şu: "Kuranı Kerim abdesti Maide:6'da açıklamıştır "Namaza kalktığınızda yıkayın yüzünüzü ve ellerinizi dirseklere kadar ve başınızı mesh edin ve ayaklarınızı da yıkayın topuklara kadar" Ancak Kuran abdestten de önemli olan namazı açıklamamıştır. Şöyle bir ayet yok: "Namaz için kıbleye dönün ayağa dikilin, tekbir alın fatiha ve bir sure okuyun sonra ruku ve iki secde edin.. vs" bu şekilde bir öğreti Kuranda mevcut değil.
Şu halde Dinin en önemli ibadeti, yaratılışın gayesi olan Mamaz (Zariyat:56) Kuranda tarif edilmediğine göre Peygamber ve Müminlerin hayatına namaz nereden nasıl girdi ?
İhtimaller dahilinde bu sorunun altı çeşit cevabı olacaktır, beşi yanlış biri doğru:
a) Cebrail as geldi bizzat göstererek öğretti
b) Peygamberimiz kendi ictihad veya Kurandan istinbat etti.
c) Peygamber ve ashabı birlikte düşünüp buldular veya rüyada gördüler.
d) Peygamber içinde yaşadığı toplumdan (müşriklerden) öğrendi
d) Peygamber namazı Ehli Kitaptan (yahudi hıristiyanlardan) öğrendi
Cevapları İrdeleyelim
A şıkkı Ehl-i Sünnet vel Cemaat'e aittir. Hadisi şerifleri İslam Dinin ikinci dereceden kaynağı bildiği için Ehl-i Süünet bu konuyu sorun etmez. Hadise bakar ve açıklar: "Peygamberimiz namazı Cebrailden öğrenmiştir" der. Bu kadar basit ve net. [1]
Ancak Kurancılık" adı altında Sünnet inkarcılığı yapan akım için bu kocaman bir sorundur. Ya Sünnet delilini kabul edecekler -ki bu onların sonu demek oluyor.. ya da bir takım hurafe ve masallara sarılacaklar ve bunu da "Kuranclık" olarak uyuntularına yutturmaya çalışacaklardır.
İşte onlardan bir kısım bu sorunu "Peygamber namazı müşriklerden öğrendi" diyerek çözmeye çalışmış ve yakayı ele vermiştir.
Çünkü Kuran, müşriklerin namaz kılmadığını, dua ve ibadet namına yaptıkları şeyin "ıslık çalmak ve el çırpmaktan" ibaret olduğunu Enfal Suresi 35. Ayette apaçık söyler :
(وَمَا كَانَ صَلَاتُهُمۡ عِندَ ٱلۡبَیۡتِ إِلَّا مُكَاۤءࣰ وَتَصۡدِیَةࣰۚ فَذُوقُوا۟ ٱلۡعَذَابَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ)
Kâbe huzurunda onların namazları/duaları ise ıslık çalıp el çırpmaktan başka birşey değildir. O halde inkârınızdan dolayı bu azabı tadın bakalım. [8:35]
Bu ayet onların iddiasını yalanlıyor: "peyganber namazı müşriklerden öğrendi" iddiasını.
Ama yine de devam ediyorlar o uyduruk iddialarına. Neden ?
Çünkü peygamber efendimiz namazı müşriklerden öğrenmedi ise nerden kimden öğrendi ? Kuran abdesti tarif ediyor ama namazı etmiyor. Bu durumda Peygamber namazı Kurandan başka bir yerden öğrenmiş olmalı. Bunu itiraf etmeleri onların sonu olacak. Bunu bildiklerinden "Peygamber namazı müşrieklerden öğrendi!" yalanına devam ediyorlar.
******************
Bu ya örf adet olacak ya da Kuran dışında bir vahiy kaynağından.
Ehli Sünnet bu soruyu "Kuran dışında bir vahiy kaynağı: Sünnet ve Hikmet" olarak açıklar.
Yani Cebrail as gelmiştir ve bizzat namazı göstererek öğretmiştir. Buna dair bir çok hadisi şerif var. Iman Ahmed Tirmizi ve Ebudavud'un rivayet ettiği bir hadiste Allah Rasulü sas buyurmuştur: Cebrail Kabede bana imam oldu ve beş vakit namazı bana kıldırdı birinci gün ilk vakitlerinde kıldık ikinci gün son vakitlerinde kıldık" [1]
Kuran dışında gelen vahiyleri yani Cebrail açıklamalarını inkar eden tayfa ise bu bilgiden inhiraf ederek namaza kaynak aramış ve iki feci neticeye varmak zorunda kalmıştır. Biri "müşriklerden öğrendi!" diğeri de "yahudilerden öğrendi!" fecaatine..
Her iki sonuç ta fecaet. Çünkü Kuran ile taban tabana zıt. Müşriklerin namaz kılmadığı apaçık ortada. Kuran onların namaz dua ve ibadet namına ellerinde olan tek şeyin Kabe çevresinde ıslık çalmak ve el çarpmak yani alkış tutmak olduğunu açılmıştır. Enfal:35
Zaten eğer müşrikler namaz kılan kişiler olsalardı Muhammed Aleyhisselam'ın getirdiğini peşin peşin inkar etmez, kabul etmeleri daha kolay olurdu. Halbuki Muhammed Aleyhisselam'ın hareketlerini Dinini yadırgamışlar "babalarımızda görmediğimiz bir şeye mi bize davet ediyorsun" demişlerdir.
Ulaştıkları ikinci feci netice ise "Peygamber namazı yahudilerden öğrendi" demek olmuştur. Bu da Kur'an'a zıttır. Çünkü peygamberimizin Mekke döneminde namaz kıldığı Kur'an ile sabittir. Halbuki Mekke döneminde Peygamberimiz Yahudilerle karşılaşmamıştır ve Yahudilerin mevcut namazımızı zayi ettiğini yine Kur'an-ı Kerim ifade edilmiştir. Dolayısıyla "peygamber namazı yahudilerden öğrendi" sözleri Kur'an'a aykırı, tarihi verilere zıt bir uydurmadan ibaret.
Müminlerin ana caddesi olan Ehl-i Sünnette firar eden bidatçıların ne tür sapmalara girdiğini ve ne tür zorlama yorum ve uydurmalarla ayakta durmaya çalıştığını ibretle görmüş olduk.
------------------------------
١ - [عن عبدالله بن عباس:] أمَّنِي جبريلُ عِندَ البيتِ مرتيْنِ، فذكر أنَّهُ صلّى به الصلواتِ الخمسِ أولَ يومٍ في أولِ وقتٍ، وفي اليومِ الثاني في آخرِ وقتٍ إلا المغربَ، قال: ثم التفت إليَّ جبريلُ، فقال: يا محمدُ، هذا وقتُ الأنبياءِ من قبلِك، والوقتُ ما بين هذيْنِ
ابن رجب (٧٩٥ هـ)، فتح الباري لابن رجب ٢/١١٧ • إن صح هذا فيحمل على أن الأنبياء كانت تصلي هذه الصلوات دون أممهم • أخرجه أبو داود (٣٩٣) باختلاف يسير، والترمذي (١٤٩) باختلاف يسير، وأحمد (١/ ٣٣٣) واللفظ له.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder