12 Nisan 2020 Pazar

Allahtan Başkasından Yardım Istemek ? Istiğase ?

  • Buhari Müslim ittifakla naklettiği bu hadis [1] "Allahtan başkasından yardım talep etmek caiz" olduğunun delilidir, o başkasını ilah kabul etmediği sürece.. Bahusus o yardım istenilen zat eğer Allah ordusunun bir neferi ise o yardım aynen Allahtan iştenmiş olur. Melekten istemek, Allah dostlarından istemek gibi.. 
  • Hadiste [1] geçen ملك الجبال Dağlar Meleği Allah Rasulüne sas gelmiş "İste Ya Muhammed, şu dağları onların başlarına yıkayım" demiştir. Allah Rasulü ise istememiştir. Ancak "evet bu dağları onların başına geçir" demiş olsaydı buna hakkı vardı ve Allahtan başka ve gaib olan birinden, o "Cibal Meleğinden"  yardım istemiş olacaktı ve elbette ki bu tevhid dairesi içinde olacaktı. 
  • Hadisin konuya şahit olması şu açıdan: Bu hadisede Rasulullah bizzat Allaha değil, Allahın gönderdiği bir Meleğe arzuhalini sunacak "o dağı onların başına indir" demiş olacaktı eğer isteseydi. Şüphesiz Melek gaybi varlıklardandır. O anda sadece peygambere görünür. Dışarıdan bakıldığında manzara: Rasul gıyabi bir varlıtan yardım istiyor ve bu Allahın kendisi değil, başkası. 
  • Demekki Fatihada "Ancak senden yardım iteriz" demek, affolma Cennete girme, hidayete erme, mensur muzaffer olma gibi ancak Allahın elinden gelecek işler içindir. Kulların elinden gelecek işleri kullardan istemekte beis olmadığı açıktır. Rasul İsa as'ın "Allah yolunda bana kim yardım edecek" çağrısı bunun bir delilidir.
  • İlgili Hadisi Şerif budur:
  • [1] Ayşe validemiz Allah Rasulüne sordu "Ya Rasulallah Uhuddan daha zor bir gün geçirdin mi ? Taifte akabe günü geçirdiğim o gün hayatımın en çetin en zor günü oldu. Taif reisi İbni Yaleyl b Abdi Külal'e kendimi arz etmiş Rasulullah olduğumu bildirmiştim ancak o isteğime karşılık vermedi. ve yürüdüm gittim o kadar üzgün idim ki kederimden tilki Boynuzu dağına kadar yürümüşüm başıma göğe kaldırdığımda beni gölgeleyen bir bulut ve üzerinde Cebraili gördüm bana seslendi "Rabbin elbette kavinin sana ettiklerini seni nasıl redddettiklerini gördü işitti. Sana Cebel Meleğini gönderecek ona istediğini emredebilirsin." sonra Cebel Meleği geldi bana nida etti selam verdi ve " Ya Muhammed Rabbin işitti gördü kavmin sana ettiklerini ben Cebel Meleği. Beni Rabbin gönderdi istediğin herşeyi yapmam için. iste şu dağları başlarına geireyim.." Allah Rasulü buyurdu bilakis hayır helak olmasınlar. bunların sülbünden Allaha iman edecek, Ona bir şeyi ortak koşmayacak nesiller çıkarmasını umut ediyorum." dedim. [Buhari-Müslim]
--------------------------
Arapça Asıl Metin :
  • ١- [عن عائشة أم المؤمنين:] يا رَسولَ اللهِ، هلْ أَتى عَلَيْكَ يَوْمٌ كانَ أَشَدَّ مِن يَومِ أُحُدٍ؟ فَقالَ: لقَدْ لَقِيتُ مِن قَوْمِكِ وَكانَ أَشَدَّ ما لَقِيتُ منهمْ يَومَ العَقَبَةِ، إذْ عَرَضْتُ نَفْسِي على ابْنِ عبدِ يالِيلَ بنِ عبدِ كُلالٍ فَلَمْ يُجِبْنِي إلى ما أَرَدْتُ، فانْطَلَقْتُ وَأَنا مَهْمُومٌ على وَجْهِي، فَلَمْ أَسْتَفِقْ إلّا بقَرْنِ الثَّعالِبِ، فَرَفَعْتُ رَأْسِي فَإِذا أَنا بسَحابَةٍ قدْ أَظَلَّتْنِي فَنَظَرْتُ فَإِذا فِيها جِبْرِيلُ، فَنادانِي، فَقالَ: إنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قدْ سَمِعَ قَوْلَ قَوْمِكَ لَكَ، وَما رُدُّوا عَلَيْكَ، وَقَدْ بَعَثَ إلَيْكَ مَلَكَ الجِبالِ لِتَأْمُرَهُ بما شِئْتَ فيهم، قالَ: فَنادانِي مَلَكُ الجِبالِ وَسَلَّمَ عَلَيَّ، ثُمَّ قالَ: يا مُحَمَّدُ، إنَّ اللَّهَ قدْ سَمِعَ قَوْلَ قَوْمِكَ لَكَ، وَأَنا مَلَكُ الجِبالِ وَقَدْ بَعَثَنِي رَبُّكَ إلَيْكَ لِتَأْمُرَنِي بأَمْرِكَ، فَما شِئْتَ، إنْ شِئْتَ أَنْ أُطْبِقَ عليهمُ الأخْشَبَيْنِ، فَقالَ له رَسولُ اللهِ ﷺ: بَلْ أَرْجُو أَنْ يُخْرِجَ اللَّهُ مِن أَصْلابِهِمْ مَن يَعْبُدُ اللَّهَ وَحْدَهُ لا يُشْرِكُ به شيئًا.
مسلم (٢٦١ هـ)، صحيح مسلم ١٧٩٥ • [صحيح]



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder