Tarikat-ı
aliye-i nakşibendiye usul ve erkanını islam dinin yüce kaynaklarından alır,
dolayısıyla bütünüyle islami bir hüviyete sahiptir. Tarikat başka şeriat başka
bir şey değildir. Tarikat şeriatın içinde, ona payendedir.
Mevzunun
İzahı sadedinde Tarikatın erkan ve üsulüne bakalım, Tarikatın erkanı nedir,
Neleri öğütler ?
_Tarikat
bir şeyhe biat etmeyi öğütler:
Peygambere
vekalet edecek yüce bir din adamına biat etmek bütünüyle islami bir husustur.
Kuvvetli bir sünnet yüksek bir fazilettir. Peygambere biat edenler Kuran da
övülmüşler Allahın rızası ile müjdelenmişlerdir.
Fetih
suresinde şöyle buyurulur:
"Seninle
biat edenler ancak Allah ile biat etmektedirler. Allahın yed'i onların elleri
üzerindedir." Hazreti Rasulullah efendimiz ahirete göç etmekle Kuranın
beyan ettiği bu yüksek fazilet kapısı kapanmış değildir. Peygamber varisi
Allahın yüce dostları onun adına biat almaya devam ediyorlar ve edecekler.
Dolayısıyla bugün bir mürşidi kamile biat eden, müteselsilen Rasulullaha, ordan
Allaha biat etmiş olur.
_Tarikat
zikrullahı vird edinmeyi öğütler:
Allahı
çokça zikretmemiz Kuranın üzerinde durduğu en temel görevlerdendir. Allahı
zikretmekten daha çok yapılması istenen bir başka vazife yoktur. Bütün
ibadetlerin bir vakti ve mekanı vardır ancak Allahı zikretmenin yeri ve özel
bir zamanı olmadığı için heryerde ve her zaman yapılmalıdır.
Ancak her
iş gibi Allahı zikretmenin de üsul ve adabı vardır. Bu adaptan bi haber, Allahı
gelişi güzel zikreden nice kişiler zikirden beklenen güzel neticeleri
bulamamışlar kalpleri nurlanıp safvete kavuşacağı yerde daha ziyade kararmış ve
kasvete bürünmüştür.
Bu mana şu
ayeti kerimede anlatılır:
Zikrullah
sebebiyle kalplerini kaskatı kesilenlere veyl olsun. Bu ayetin iki türlü
anlaşılması vardır. Birinci mana "Allahı zikretmediği için kalbini kasvet
bürüyene yazıklar olsun" diğer mana ise: Allahı zikrettiği halde kalbini
kasvet bürüyene yazıklar olsun" Zikretmeyenin kalbinin kasveti anlaşılır
şeydir ye peki zikredenlerin kalbini neden kasvet bürür ? Zikri usulünce
yapmadığı için, gerekli edep ve inceliklerine riayet etmediği için. İşte
tarikat burda devreye girer ve kişinin elinden tutar.
Zikirde
Mürşid faktörü:
Mürşidler
tarikat disiplininden geçmiş ve Hakka vasıl olmuş, yolu çok iyi bilen bilge kişilerdir.
Salikin haline mizacına en uygun en faydalı zikrin ne olduğunu ve zikrin nasıl
yapılmasını gerektiği bilir ve öğretirler. Bir uzman hekim gibi gerekli yerde
gerekli müdahaleyi de yaparlar ve zikirde değişikliğe de gidebilirler. Ancak
böyle bir mürşid gözetiminde yapılırsa zikir Hakka erdirici ve kalbi arındırıcı
olur, değilse sayısız örneği olduğu gibi ayetin tehtidine düşebilir. Zikir
yapar yapar da kalbi günden güne katılaşıp ahlakı fenalaşabilir, merhameti
azalır, müslümanlara saygı sevgisi azalır, dünya ya rağbeti artar,
cimrileşir..vs
Tarikatta
rabıta:
Rabıta
müridin şeyhine sevgiyle bağlanmasıdır. Bu sevgi gereği şeyhini unutmayıp onu
devamlı aklında tutmasıdır.
Rabıtadan
amaç nedir ?
Rabıta
müridi terbiye etmenin en etkin en tesirli aracıdır. tarikatın işleyişi
başlığında anlatılacağ üzere tarikatta mürdilerin terbiyesi şeyh efendinin
sohbetinde devamlı bulunmalarına bağlıdır. bu sohbetlerde bulunan manevi
atmosfer müritleri sarar ve şeyhin hal ve etvarı şeciye ve ahlakı müritlere
sirayet eder. Bu sayede mürit fena ahlakını terkeder şeyhinin güzel ahlakını
takınır.
Sahabeler
sohbette yetiştikleri gibi müridlerd easlında şeyhin sohbetinde yetişirler
ancak zaman içinde müritlerin sayısı artmış ve ancak kamill mürşidler ise
azalmıştır.
Tarikat
niçindir, gayesi nedir ?
Tarikat
Allaha vasıl olmak için
Tarikat
imanı taklidden tahkike, amelde ki zorluğu kolaylığa çevirmek için
Tarikat
nefsi tezkiye kalbi tasfiye etmek içindir
Tarikatın
faydaları
Tarikat
müslümanı başıboşluktan kurtarır. Bilgisiz kaldığı noktada ona dinini öğreten
br muallim, şaşırdığı anda doğruyu gösteren bir mürşid, diğer müminlerle hukunu
düzenleyecek kaynaşıp ortak hareket etmelerini sağlayacak bir lider, onu namaz
oruc zekat hac ve cihada teşvik edecek bir imam sahibi yapar.
Başı boş
olmak dinde sonradan çıkan bidaların en çirkini, Şeyhi olmak ise sünnetlerin en
kuvvetlisi en kapsamlı olanıdır. İmamı Rabban hz'nin tesbitinde tarikata
girmek, bir şeyhe intisab etmek vaciptir.
Bir hadisi
şerifte efendimiz "Zamanın imamına biat etmeden ölen cahiliyye ölümü üzre
ölmüştür" Buyurur. Bu hadis biatın ne denli önemli olduğunu anlatmaya
kafidir.Evet eğer müslümanların başında bir ahlife olsaydı zamanın imamı o olur, hep birlikte biat ederdik. ancak
halifeden yoksun kaldığımız böylesi bir zamanda en kamil en yüce bir Şeyh
efendiye biat etmelidir. İlgili hadisi
şerifle amel etmek için biatsız durmamalıdır.
Diğer bir
hadisi şerifte efendimiz "Ahir zamanda üç müslüman bir araya gelseniz
ikisi birine tabi olsun, iki müslüman bir araya gelseniz, biri diğerine tabi
olsun, eğer tek kişi kalırsanız bir ağacın köklerine dişlerinizi geçirin"
buyurarak başı boş, sorumsuz, müstakil hareket etmenin ne denli büyük bir şer
ve fitne olduğunu haber veriyor ve bir lidere tabi olmanın ne denli ehemmiyetli
olduğunu tekar ihtar ediyor.
Tarikat
müslümanın kuvetine kuvvet katar.
Lidersiz
topluluk boş kalabalıktır. Akşam saatinde caddeyi dolduran insanlar gibi. cadde
de yürüyen her insanın dünya görüşü hedefi niyeti ve istikameti farkıldır.
Cemaat aynı
gaye için hareket eden ortak bir fikir sahibi fertlerin birlikteliğine denir.
Allah her
topluma dini konularda rehberlik edecek rasuller nebiler yollamıştır. Bu
peygamberler müslümanlar cemiyetini muhafaza ediyor dini yaşantıyı ayakta
tutyorlardı. Ancak rasul ve nebilerin sonuncusu Muhammed aleyhisselam ahirete
irtihal edince ümmete onun
varisleri ve halifeleri önderlik etmiştir.
Sıradaki Sorular:
Şeyh
Rasulullaha vekalet edermi ?
tarikatın
işleyisi nasıldır ?
tarikat
neden gereklidir ?
"Peygamber
efendimizin tarikatı varmıydı" sorusu cevabı
"Sahabelerin
tarikatı varmıydı" sorusunun cevabı
tarikatın
doğuşu
tarikat
çeşitleri
tarikat
adıyla çıkan sapkın fırkalar
tarikatların
varlığı ümmeti parçalamışmıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder