Mezhep karşıtları şöyle demişler "Her mezhep ayrı bir din çünkü ayrı ayrı helal haramları var"
1. Cevap:
Mezhepler Kuran'ın ilim adamlarınca yorumlanmasıdır. Allahın Kuranda beyan etmediği ve yoruma açık bıraktığı yerler var. Bu yerlerde alimlerin farklı değerlendirmelere gitmesi doğaldır. Bu bir nevi Allahın isteğidir. Nitekim hakkında açık nass bulunan konularda mezhepler ittifak içindedir.
Mesela "Boşanmış kadınlar ise kendi kendilerine üç müddet beklerler." der [Bakara 228] de Kuran. Ama bu dönem temizlik dönemi mi hastalık (aybaşı) dönemi mi belirtmez. Ve işin önemli tarafı Kuranın bu ifadesi "Kuru'" her ikisine ihtimalli olmasıdır. Bu durumda Kuran önünde insana 3 yol açılıyor : Kuru kelimesini
a) temizlik dönemi diye tefsir etmek (Şafi mezhebi)
b) hayız (aybaşı) diye tefsir etmek (Hanefi mezhebi)
c) her iki dönemi birlikte kabul etmek (yeni, bidat mezhepler)
Bir tek misal üzerinde anlattığımız gibi Kuran bazı konularda içtihada kapı açar ve o meseleyi mezheplere bırakır. Bu durumda "Kuran sadece benim tercih ettiğim görüş, diğeri uydurulmuş din" demek hakkı kendi etrafında tasavvur etmek, kendini tanrı kul görmektir.
Turkiyede 60 küsür farkı Kuran meali var. Bu farklılıklar eğer ayrı bir din kabul edilseydi sizin şeyhiniz M. İslamoğlu da ayrı bir din icat etmiş sayılırdı. Çünkü onun da kendine özgü, diğerlerinden farklı bir meali var..!
2. Cevap
Mezhepleri yok ettığinizde ve "herkes Kurandan (tercümeden) anladığını yapsın" dediğinizde ortada İslam Dini diye bir şey kalmaz. Bakın Kuran meali okuyup da "Kuranda namaz yok ! salat kelimesi namaz demek değil, aydınlanma demek!" "Kuranda peygambere itaat yok ! 'Rasule itaat edin' ayeti 'kitaba itaat' edin demektir" gibi indî ve şehevi yorumlarla İslamın içini oyma ve Dini ameli hükümlerden boşaltma eylemlerinin başladığını göreceksiniz..
Bu durumda mezhepler Islam Dininin garantörleridir. Kıyamete kadar itikadî ve amelî cihetten Din-i İslamı bozulmaktan bir zırh gibi koruyacak olan hak Mezhepler ve Müctehid alimlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder