27 Şubat 2020 Perşembe

ZEKAT NASIL HESAPLANIR

Müslüman nisab miktarı mala, yani 80 gram altın veya o kadar para, veya o değerde satılık, yatırımlık ticaret malına sahip olduğu günü iyi tespit etmeli, kenara yazmalı. O güne zekat miladı denir. Zekat miladı üzerinden bir sene geçince zekat vermek farz olur.

Şöyle ki : Ahmetin zekat miladı mesela Ramazan ayı 1440 yılı olsun. 1441′ in Ramazan ayı olduğunda Ahmet bakacak elinde ne var ? 110 gr altın ederinde parası var. Ne kadar borcu var ? 10 gram altın ederinde. Borcunu nisabdan düşer. Demekki 100 gramlık zekat malı var. Bu 100 gram altının kırkta birini zekat olarak verecek. Yani Ahmet 2.5 gram altın verecek.

Not: Nisaba malik olduğu gün (zekat miladı) ile zekatı ödeme günü arasındaki iniş çıkışlar önemli değil. Bu süre içinde elde ettiği bütün zekat malları, yeni olsun eski olsun, nisaba katılmalıdır. Yani zekat ödeme vaktinden bir gün önce eline bir mal girişi olsa onu da nisaba ilave eder.

Bundan sonra her sene zekat miladı gününde elindeki mala bakar, borcunu düşer, kalan malın %2.5’ini yani kırkta birini zekat olarak verir. Nisaba malik olduktan sonra iflas etse sıfırı tüketse, sonra yeniden sahip olsa milad yenilenmez. eski miladı geçerlidir.

Ahmet dilerse zekat ödeme vaktini geri çekebilir ve 10 bin liralık zekatını her ay bin lira şeklinde öncesinden taksitle ödeyebilir. Ticaret eşyasının zekatını sattığı eşya neyse onunla ödeyebilir; patates satan zekatını patates olarak verebilir. Dilerse de parasını öder. Ancak eldeki zekat parasıyla kumanya satın alıp fakire para değil de kumanya vermek caiz ise de mekruhtur. Çünkü Fakirler kumanya bulabiliyor ancak kira parası, ilaç hastane parası, fatura parası bulmaları çoğu zaman kolay olmuyor. Bu sebeple kişi en sevdiği şey üzerinden zekatını vermesi en makbul ve takvaya uygun olandır.

“Sevdiklerinizden infak etmedikçe takvaya erişemezsiniz. ve ne şeyi infak ederseniz muhakkak Allah onu bilir.” Al-i İmran:92

isaerdogan.com

24 Şubat 2020 Pazartesi

Deizme Götüren Öğrenci Soruları ve Cevaplar

Deizme Götüren Öğrenci Soruları, Şüpheler ve Cevaplar

Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. F. Günaydın bazı İmam Hatip Okulu öğrencilerini deizme yönelten konular hakkında araştırmalar yaptı. Bunun sonucunda İmam Hatiplilerin belirttiği çeşitli soruları derledi. İşte o 21 soru ve İsa Erdoğan hocanın cevapları :

1. Allah bizim Cennete ve Cehenneme gideceğimizi biliyorsa, neden bizi imtihan ediyor?

Cevap: Suç gerçekleşmeden cezasını vermek adalete aykırı olduğu için. Polis örneğin uyuşturucu tacirlerini tespit eder ancak hemen tutuklamaz, onları takibe alır bütün delilleri toplar ve sonunda baskın yapar. Aynı böyle. Cennet güzel amellerin mükafatı, cehennem küfrün cezasıdır, mükafat ve ceza ancak eylemden sonra olur önce olmaz.

2. Öldükten sonra dirileceksek neden ölüyoruz?

Cevap: Allah her cana belirli bir ömür biçmiştir. Buna ecel denir. Eceli gelen ölür. Neden ecel tayin etti ? Çünkü dünya hayatı meşekkatlidir ve zaman geçtikçe kişi yaşlanır sağlığını kaybeder ve dünya hayatı çekilmez olur. Kulların ölümü Ölmeyen Diri Olanın büyüklüğünü gösterir hem.. Aynı olamazlar

3. Allah her şeyi bildiği halde neden bizi yarattı?

Cevap: Bizim bilemeyeceğimiz yüksek gayeleri ve sırlı hikmetleri O bildiği için. Hem bizi yaratmakla bize en büyük iyiliği yapmıştır. Var olmayı kim istemez.. Bundan dolayı Ona ancak teşekkür etmeliyiz.

4. Bizler Müslüman ailede doğduğumuz için mi Allah’a inanıyoruz. İnanmayan aileden doğanların suçu ne? Allah akıl vermiş ama bizlere de vermiş ama biz de tam kullanamıyoruz?

Cevap: Nuh aleyhisselamın oğlu peygamber evladı olduğu halde iman etmedi. İkrime ra ise Ebu Cehilin oğlu olduğu halde iman etmiştir. Demekki bizim iman etmemizde anne babamızın evet etkisi var ancak yüzde yüz değil. İman kişinin öz iradesinin sonucudur. Nitekim müslümanlar ülkesinde müslüman aileden dünyaya gelip de kafir olan çok insan var. Ve inanmayan aile çocuklarına Allahın tebliği geldi ve iman etmediyse suçludur. Yok Tebliği hiç gelmedi Allahtan habersiz yaşadıysa zaten Cehenneme girmeyecek.

5. Allah bizi seviyor da neden günah işlememize izin verip sonra bizi yakıyor?

Cevap: Allah bizi seviyor demek doğru değil. Allah iman ve ameli salih işleyen kullarını seviyor. Sen de iman ve ameli salih et ki Allahın sevgisini kazan. Neden günah işlememize izin veriyor ? Çünkü sevap işlememize izin verdiği için. Yani Allah sana hürriyet verdi. Sen ister günah işler, ister sevap işlersin. Burası imtihan yurdu. İki tarafa da izin var.

6. Sonsuzluk kavramı akıl almaz bir şey Allah’ın sonsuz olmasını algılayamıyorum ?

Cevap: Allahın Zatını kavramak konusunda insan aklı yetersizdir. Bu Allahın yüceliğini gösterir. Ona da yüce olmak yakışır. Hem insanların çoğu bugün diğer insanların yaptığı icatlara bile akıl erdiremiyor… Atmosferde asılı duran uydulara, gece vakti duvarın arkasını gösteren termal kameralara, kimlik kartı kadar akıllı telefon, mikro bilgisayarlara, havada uçuşan tv telefon internet yayınlarına aklın eriyor mu ? Daha kul icadına aklın ermiyor da Allahın münezzeh ve mualla Zatına mı aklın erecek.. O akılların hayallerin idrak ve efhamın ötesinde çok ötesindedir. O Sübhandır.

Sonra sonsuzluk kavramı sonu olmanın zıddıdır. Allahın sonu olsa ilah olamaz. Asıl hayret verici olan varlığın sonradan yok olmasıdır. Var etmek de yok etmek de ancak onun elinden gelir. O ise değişmez, üzerinden zaman geçmez, bir halden diğer hale geçmez.. Bunlar bize hayret veriyorsa sorun yok. Çünkü Allah akıllara hayret veren yüceliktedir. Hayret makamı iman derecelerinin en üstünüdür.

7. Allah neden bir kuluna eziyet verirken diğerine rahatlık veriyor. Rabbimiz neden bu konuda eşit davranmıyor?

Cevap: Kula eziyet veren diğer kullardır. Allah dünyada yapılan zulüm ve kötülüklere izin vermeseydi insanlara hürriyet vermemiş olurdu. Hürriyetin olmadığı yerde imtihan olmaz. İmtihan var, dolayısıyla hürriyet var. Ancak Allah adaletlidir. Onun yüce adaleti bazen burada da tecelli eder ancak gerçek adalet Ahirette tesis edilecek. O yüzden ahiret olmak zorunda. Öldükten sonra yeniden dirilmek zorunda insanlar. Dünyada haksız yere zulüm görmüş eziyet çekmiş olanlar sabretmeleri, Allaha isyan etmemeleri karşılığında mükafatını Allahtan alacaklar. O zaman sevinecek iyi ki o eziyetleri çekmişiz diyecekler. Allah kimsenin hakkını kimsede komaz.

8. Kaderde ne zaman öleceğimiz belli ise neden sadaka ömrü uzatıyor? Kaderde Cennete ve Cehenneme gideceğimiz belliyse neden ibadet ediyoruz?

Cevap: Allah nezdinde ecel birdir ve sadaka ile değişmez. Allah onun sadaka vereceğini de bildiği için ömrünü uzun takdir etmiştir. Sadaka ömrü uzatır bu demektir. Neden ibadet ediyoruz ? Çünkü biz nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Cennetlik amelleri işlediğimiz için Cennete gideceğiz. Bu sebeple cennetlik amelleri yapmak zorundayız.

9. Allah’ın ihtiyacı yokken bizi niçin test etmekte?

Cevap: Allah muazzam bir tatil ve eğlence yarattı Cenneti. Ancak bu cenneti bedava vermeyeceğini belirtti. Bizi yaratıp imtihan ederek bu muazzam ve sınırsız tatil yerine girmemiz için bize fırsat ve imkan verdi. Kim milyoner olmak ister yarışmasına kabul edilip imtihan edilen kişiler o kuruma nasıl ki bu fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorsa bizler de ancak Rabbimize bu fırsatı bize verdiği için teşekkür etmeliyiz. Bu bize yapılan en büyük iyiliktir.

10. Cennette birini istiyorum o da başka birini istiyorsa ne olacak?

Cevap: Allah ondan daha hayırlısını sana ihsan eder sen de onu unutur ve daha da istemezsin. Allah cennete alacağı kullarına memnuniyet garantisi veriyor.

11. Allah kötülüklere neden engel olmaz?

Cevap: Dünya imtihan yurdu olduğu için mutlak özrgürlük yeri. Kötülüklere engel olması demek kötülerden irade ve hürriyeti alması demektir. Bu ise imtihan sırrına aykırıdır. Allahın adaleti Ahiret yurdundan tam tecelli edecek. Bütün sorunların çözüm yeri dünya değil. Bu tür sorular ahirete inanmayanların sorunlarıdır. Ahirete ve Allahın adaletine inanan müminlerin böyle bir sorunu yoktur.

12. Biz putperestleri eleştiriyoruz ama biz de Kabe’nin etrafında dönüyoruz.

Cevap: Kabe put değil, hidayet kaynağı. Tavaf etmek Kabeye tapmak değil. Biz Allaha ibadet ediyoruz onlar ise Allahtan başkasına. Çok fark var. Kabe Allaha ibadet etmenin kıblesidir. vesile ve araçtır, amaç değil. Putlar ise amaçtır. Eğer “bu putlar Allaha tapınmamız için araçtır” diyorlarsa yalan söylüyorlar çünkü Allah kendisine ibadet etmede böyle bir aracı koymamıştır.

13. Ya Hıristiyan veya ateistler haklıysa?

Cevap : Kuran Allahın kitabıdır. Hakkı batılı ayırt etmiştir. Allaha teslim olmak ve yalnız Ona ibadet etmek demek olan İslam Dininin hak olduğunu ilan etmiştir. Akıl da Kuranı tasdik etmiş, Allaha oğul iftira etmek demek olan hıristiyanlığın ve Allahı inkar etmek demek olan ateizmin batıl ve çürük olduğunu ispat etmiştir.

14. Bu dünyaya gelmek benim tercihim değil. Allah bunun benim seçimim olduğunu ve hatırlamadığımı söylüyor.

Cevap : Allahın böyle bir ayeti yok. Tamam senin seçimin değil, ancak var edilmen Allahın sana bir varlık vermesi ruh kalp ve beden varmesi ve seni yüce Zatına muhatap kabul etmesi sana yapılmış en büyük iyiliktir. Bak yaşayan kimse ölmek istemiyor demekki var edilmekten herkes gayet memnun. Bu durum ancak teşekkür ve minnet gerektirir. Şimdi Allaha itaat ve kulluk yap ki yaşama sevincini Cennete taşı ve ebediyyen mutlu ve huzurlu ol.

15. Allah kalplerini mühürlediği insanları niçin cehennemle cezalandırıyor?

Cevap : Olay böyle gerçekleşmiyor. Bazı asi kullar Allahın bunca tebliği ikaz ve uyarısına karşı inat ederek karşı geliyor Allaha küfür ve isyanda ısrar ediyor ve kalbini imana bizzat kendileri kapatıyor. Allah ise bu kapatmayı onaylayarak kalplerini mühürlemiş oluyor. Eğer ölmeden pişman olur tövbe ve iman etmeye yeltenecek olsalar Allah yeniden kalplerini açar ve iman ihsan eder. Nitekim kalbi mühürlü olmanın her alametini gösteren nice azılı kafirler ölmeden önce iman etmişlerdir.

16. Kelam dersinde mucize, olay görüyoruz ama hiçbirinin delili yok. Sadece anlatılıyor bana göre delil yok.

Cevap: Kuran ve Sahih hadisler iman edenler için yeterli delildir. Demekki mucizenin varlığına delil var.

17. Allah niçin önceki kitapların bozulmasına izin vermiştir?

Cevap: Allah kullara imtihan gereği yeterli özgürlük ve dilediğini yapma iradesi verdiği için. Ve Allah her kavme bir hidayetçi göndererek mesajını daima korumuştur. Bir Peygamber ardından başka peygamberler göndermiş ve kulların hidayet yolunu her zaman açık tutmuştur. Muhammed aleyhisselamdan sonra başka peygamber göndermeyeceği için de onun Tebliğini “Kuranı” ilelebet muhafaza altına almıştır. Hem bu, Ona bahşedilmiş ilave bir fazilet ve üstünlüktür ki diğer peygamberlere nasip değil.

18. İçki öncekilere yavaş yavaş yasaklanırken bizlere neden direkt haram kılındı?

Cevap : Çünkü onlar içkinin mübah sayıldığı bir ortamda büyüdüler ve içikiye alışmış oldular. Biz ise içkinin kesin haram edildiği çağdan sonra dünyaya geldik. Bütün Müminler Kurandan sorumludur. Biz Kuranın tamamını inmiş bulduk ve içki bizim okuduğumuz Kuranda kesin haram edilmiştir. Onu hiç içmedik ki bırakmak durumuna kalalım..

19. Allah’ın hep ‘’Ben yaptım, ben yarattım demesi’’ tuhafıma gidiyor.

Cevap: Allahı canından çok sev ki Allahın ben yaptım demesi hoşuna gitsin. Biz Allahın rakibi değiliz kullarıyız. Onun hünerleri marifetleri bizleri ancak onurlandırır gururlandırır. Babası dünya şampiyonu olan çocuk babasının başarı öykülerini dinlerken zoruna gitmez. Hoşuna gider ve arkadaşlarına karşı bununla iftihar eder. Çünkü babasını kendine yakın görür. Sen de Allaha yakın ol Allahın gücü sanatı saltanatından gurur duy.

20. Allah bizi yaratmasaydı ne ile uğraşırdı?

Cevap: Bilemeyiz ve bilmemiz de gerekmez. Biz haddimizi bilmeli, kul olduğumuzu unutmadan Allaha karşı ancak saygılı olmalıyız.

21. Kuran’da kadın ve erkek niçin eşit değil ?

Cevap : Bir çok konuda eşit. Allaha muhatap olma, mal mülk sahibi olma, malında tasarruf yetkisini elinde tutma, kendi isteği ile evlenme, Yaptığı iyiliklerin mükafatını görecek, kötülüklerin cezasını çekecek olmada, İbadetlerden sorumlu olmada, itaat etmesi durumunda Allaha yakın olmada kadın erkeklerle eşittir. Bunlar asıl meseleler. Erkeğin biyolojik yapısı gereği bazı konularda evet erkek üstünlük sahibi ancak diğer konularda ise üstünlük kadındadır. Mesela Kuran-ı Kerim yine bir kadın olan Meryem valideyi bütün alemlere faziletli kıldığını bildirir. Kıyamete kadar iman etme erdemliğinde yine bir kadını örnek olarak gösterir: Firavun eşi Asiye valideyi.. Madem ki kadın biyolojik olarak erkekten farklıdır elbette görev ve yetkileri de farklı olacaktır. Eşitsizlik adaletsizlik demek değildir. İyi bakılırsa kadın aslında pozitif bir ayrımcılığa tabi olmuştur: Cenneti kazanması erkekten daha kolay.

alıntı: isaerdogan.com

16 Şubat 2020 Pazar

Mezhepler İslamın Garantürü

Mezhep karşıtları şöyle demişler "Her mezhep ayrı bir din çünkü ayrı ayrı helal haramları var"  

1. Cevap:

Mezhepler Kuran'ın ilim adamlarınca yorumlanmasıdır. Allahın Kuranda beyan etmediği ve yoruma açık bıraktığı yerler var. Bu yerlerde alimlerin farklı değerlendirmelere gitmesi doğaldır. Bu bir nevi Allahın isteğidir. Nitekim hakkında açık nass bulunan konularda mezhepler ittifak içindedir.

Mesela "Boşanmış kadınlar ise kendi kendilerine üç müddet beklerler."  der [Bakara 228] de Kuran. Ama bu dönem temizlik dönemi mi hastalık (aybaşı) dönemi mi belirtmez. Ve işin önemli tarafı Kuranın bu ifadesi "Kuru'" her ikisine ihtimalli olmasıdır. Bu durumda Kuran önünde insana 3 yol açılıyor : Kuru kelimesini
a) temizlik dönemi diye tefsir etmek (Şafi mezhebi)
b) hayız (aybaşı) diye tefsir etmek (Hanefi mezhebi)
c) her iki dönemi birlikte kabul etmek (yeni, bidat mezhepler)

Bir tek misal üzerinde anlattığımız gibi Kuran bazı konularda içtihada kapı açar ve o meseleyi mezheplere bırakır. Bu durumda "Kuran sadece benim tercih ettiğim görüş, diğeri uydurulmuş din" demek hakkı kendi etrafında tasavvur etmek, kendini tanrı kul görmektir.

Turkiyede 60 küsür farkı Kuran meali var. Bu farklılıklar eğer ayrı bir din kabul edilseydi sizin şeyhiniz M. İslamoğlu da ayrı bir din icat etmiş sayılırdı. Çünkü onun da kendine özgü, diğerlerinden farklı bir meali var..!

 2. Cevap

Mezhepleri yok ettığinizde ve "herkes Kurandan (tercümeden) anladığını yapsın" dediğinizde ortada İslam Dini diye bir şey kalmaz. Bakın Kuran meali okuyup da "Kuranda namaz yok ! salat kelimesi namaz demek değil, aydınlanma demek!" "Kuranda peygambere itaat yok ! 'Rasule itaat edin' ayeti 'kitaba itaat' edin demektir" gibi indî ve şehevi yorumlarla İslamın içini oyma ve Dini ameli hükümlerden boşaltma eylemlerinin başladığını göreceksiniz..

Bu durumda mezhepler Islam Dininin garantörleridir. Kıyamete kadar itikadî ve amelî cihetten Din-i İslamı bozulmaktan bir zırh gibi koruyacak olan hak Mezhepler ve Müctehid alimlerdir.


6 Şubat 2020 Perşembe

Abdussamed Kuran Tilaveti Video

Necm Suresi ve Ezan


Küfür Içerikli Şarkı Söylemek

ELFAZ-I KÜFÜRE DAİR

Soru: Küfür içerikli şarkı sözlerini terennüm eden kişi küfre düşer mi?

Cevap: şarkı lafızlarını manayı kastetmeden gafilane tekrar ederse küfre düşmese de günaha girer.

Ancak ne dediğini biliyor ve manayı da kastediyorsa küfre girer imanı yara alır.

Soru: Bu kişiye kafir damgası vurmak olur mu ?

Cevap: Kendisini 'kafir' olarak tanımlamayan ve müslüman olduğunu ifade eden bir kişiye, islam alametleri de taşıyorsa görülen bazı küfür alametinden ötürü kafir ve murted diyemeyiz.

Bu kişiler için tabir "Bu sözün dinimizce küfürdür" şeklinde olmalıdır. Bu onun anlık cuzi ameli ile ilgilidir ve uyarıcı, bilgilendirici mahiyettedir.

Ancak sen "kafirsin / kafir ve murted oldun" demek kulli bir yargıdır ki bu yargıda bulunabilmemiz ancak ya apaçık küfür* etmesine yada onun kalbine muttali olmaya bağlıdır.

Ve illa Elfazı küfür denilen lakırdılar birer dolaylı alamet ve emare kabilindendir ki emareler bazen göreni yanıltır. Zira çok olur ki mümin olduğu halde kafir emaresi taşıyordur.. Hele bu zamanda.

Hem bazı geçici zayıf küfür emaresi yanında kuvvetli ve daimi iman alametleri izhar eden kişiye kafir demek daha da müşkül ve tehlikedir zira;

Ayet meali: ..ve size selam verene sen müslüman değilsin demeyin.. [Nisa 94]

Hadisi şerif: Bir kimse kardeşine ey kafir der ise bu söz ikisinden birine hak olur. [Buhari Edebulmufred, Muvatta, Ahmed b Hambel]

Ehli Sünnet Akaidi: Kıble ehlinden kimseyi tekfir etmemek.

Meama fih, müslümanların sahipsiz, İslamın garib olduğu böylesi bir zamanda insanımız cahil ve fitneler pek çoktur. şu halde gafilane şarkı lakırdayan cahile 'sen kafir oldun' gibi itici ve yargılayıcı sözler ile hepten kişiyi kaybetmek, kalbinde kalmış zerre imanı da söndürmek durumu da vardır. Bunun yerine daha tutucu ve yapıcı tavırlar sergilemek ehli diyanet ve hidayet için uygun olandır.

Netice: imanın altı esasını tasdik ve ikrar eden bir kişi bu ikrarına gölge düşürmek kabilinden bazı küfür sözlerini terennüm etse ikaz ve talim edilir. Bundan sonra yine devam ederse demek olur ki dinde lakayıttır 'bak küfre giriyorsun' şeklinde daha ciddi ikaz ve tevbih edilir..

Ve ancak kafir oldu mu olmadı mı konusuna girilmez Allaha havale edilir. Çünkü biz Kadı değiliz zaman da şeriat zamanı değil.

٤٣٩ - حدثنا إسماعيل قال: حدثنا مالك، عن عبد الله بن دينار، عن عبد الله بن عمر، أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: " أيما رجل قال لأخيه: كافر، فقد باء بها أحدهما "

سألت أبا حنيفة النعمان بن ثابت رضي الله تعالى عنه وعنهم الفقه الأكبر فقال الا تكفر احدا من اهل القبلة بذنب ولا تنفي احدا من الإيمان
______
* iman 6 esasını inkar istihza gibi