31 Ocak 2022 Pazartesi

22 Mart Depremi ve Kanal İstanbul

 İnternette şöyle bir laf dolaşıyor. Ne dersiniz ?


cevap:

Türkiyeye yapılan her bir iyiliğe karşı çıkan nankör bir kesim var. Özellikle bu iyilik "namaz kılan, tesettür ve şeriat ehli" idarecilerden olursa bu nankörlük gavurluk derecesine kadar çıkabiliyor.. "Türkiyeyi cennete bile çevirseler istemeyuk karşıyız!" türünden küfr-ü inadi içinde debelenen bu kesim "22 martta istanbulda deprem olacak" kehanetini "kanal istanbul karşıtlığı" içinde siyasete alet ederek katmerli bir küfür savurmuşlardır.
Gelecekten haber vermeye neden ısrarlı bir şekilde "küfür" diyoruz ?

Çünkü gelecek hakkında kesin bir ifade ile "şöyle olacak" demek Kuranı inkar etmektir. Çünkü Allah gelecek bilgisine "gayb" adı vererek "gayb ilmini" tekeline almıştır ve bu ilimden sadece seçtiği bazı rasullerine bir miktar bildirebileceğini haber vermiştir.

Son Rasul ise vefat edeli 1400 sene oldu.. Dolayısıyla gayb haberleri alma yolu kapanmıştır. Sadece ilham,keşif,sahih ruya yoluyla bazı bilgi kırıntıları verilebilir ancak bunlar da son derece kapalı, karışık ve tevile açık olduğundan asla "kesin bir bilgiye" dönüşecek formda değillerdir. Yani en büyük bir evliyanın keşfi bile olsa hatalı çıkma ihtimali vardır. O yüzden gelecek hakkında verilecek bütün haberler bir ihtimalden ibarettir. her ihtimal gibi ya olur ya olmaz.
Ancak yukarıdaki zırvada görüldüğü üzere sanki o tarihte deprem olmuş ve sonrasında haberler şöyle olacak.." gibi bir üslup takınılmış..! Bunları açıp okumak, konu edip soru sormak bile bir müslüman için füzulidir. Hadi lan orada şeytan!" deyip üstünü kapatmanız, zerre kadar kaale almamanız gerekirdi

İsa Erdoğan

16 Ocak 2022 Pazar

Tebliğ Cemaati Camide 13 Ocak 2022

 Bismillahirrahmanirrahim H S S 

Tebliğ cemaatinin faaliyetleri kapsamında yine bir grup Müslüman mahallemize geldi, camimize misafir oldular. Ben buraya geldiğimden beri bu üçüncü cemaat. Şu ana kadar gelen bütün taleplere olumlu cevap verdim. Çok müteşekkir oluyorlar dua ediyorlar. Bu mahallenin delili olan arkadaşlar ilk cemaati kabul ettiğimde şöyle dediler "20 yıldır biz bu camide, bu mahallede çalışma yapmak istiyorduk her yere girdik ama bu camiye giremedik Hocam eğer bundan sonra istersen izin verme, burada sayende bir kere faaliyet yaptık ya.. artık gam değil !”

Müslüman Cemaatlere Destek

Ben onların yüzüne demedim ama niyetim Ehli Sünnet vel Cemaat olan bütün müslümanların faaliyetlerine destek olmak. Anadolu gençlik derneği mahalle sorumlusu bir genç, bir pazar sabahı camimizde faaliyet yapmak istediğini çorba ikram edeceklerini söyledi, izin istedi. Anadolu gençlik aslında siyasi bir partinin bayrağı altında, ancak camide siyaset yapmayacaklarını tahmin ettiğim için onlara da izin verdim. Sonuçta Erbakan gibi büyük bir İslam liderinin varisleri.. Şimdi aynı arkadaş her cumartesi, çalıştığı gençleri topluyor, ikindi namazını benim camimde kılıyorlar..

Buradan bütün İmam arkadaşlara tavsiyem bu konuda Müslümanlara yardımcı olmaları. 

Tebliğ cemaati ne yapıyor, Nasıl Çalışıyor ?

Bir kısmı camide zikir ve dua ile meşgul oluyorlar diğer kısmı mahalleyi geziyor. Buldukları eriştikleri insanlara Allah'ın kelamından peygamberimizin nasihatlarından bazı şeyleri aktarıyorlar. Nice imam arkadaşlar “biz zaten yapıyoruz” diyerek camide kalmalarına izin vermiyor. Evet aslında bu bizim vazifemiz ama gerçekten yapıyor muyuz ? Madem ki tam yapamıyoruz o zaman bu vazifeyi üstüne almış olan müslümanlara yardımcı olalım, belki bu sayede yükümüzü bir nebze hafifletmiş oluruz, en azında yapılan hizmete ortak oluruz.

Yolcuya İkram İslam Ahlakı

Özellikle gelen cemaatlerin yurt dışından olması bizleri daha hassas davranmaya itmeli. Çünkü sonuçta bu insanlar Kur'an'ın tabiriyle "ibnussebil" yani yolcu misafir. "Her geleni Hızır bil her geceyi Kadir bil" demiş atalarımız. O gelenler içinde kim bilir ne duası makbul insanlar vardır. Müftülüğü bahane ederek “hayır izin veremem, yazılı iizn kağıdı gertir” demek kolayca başından savmak olabilir. Ama ahirette hesabı bu kadar kolay savabilir misin o kesin değil işte.. Eğer müftülük nezdinde gerçekten sorun varsa, insiyatif almalı müftülüğe yansıtmadan işi halletmelidir. İnsan istesin, hallolur.

Müslüman Toplumlar Kaynaşması

Yurt dışından gelen insanlar bizim için aslında büyük bir fırsat. Dünya müslümanları ile tanışma kaynaşma, dışımızdaki dünyada neler oluyor haberdar olma konusunda en taze, yalansız garazsız haberleri birinci ağızdan alma fırsatı. Ayrıca, bugün sen onları misafir edersin, yarın da onlar seni misafir ederler, gidecek yerin olur.. Etme bulma dünyası.

Fikir Alışverişi, İstişare

O insanlarla konuşmanın bir faydası da islami hizmet noktasında “dünyada neler yapılıyor, daha başka neler yapılabilir” bu konularda fikir sahibi olmak. Müslümanların hizmetlerini duymak suretiyle insan şevke gelir heveslenir. Belki Allah bu heves ve bu şevkle benzer hizmetleri sana da nasip eder.

Bu sefer bize gelen cemaat ikisi Pakistanlı ikisi Suriyeli dördü bangladeşli 8 kişilik bir cemaati. Özellikle Pakistan'dan gelen 2 kişi gayet donanımlı idiler birisi doktor diğeri de medrese hocası. Ben daha çok medrese hocası Molla Zakirullah Efendi ile konuştum. Ona medreselerinin keyfiyetini sordum. Verdiği bilgiler gayet güzel. Onlarda medrese aynen bizde olduğu gibi bütünüyle özel, devletle hiçbir ilgisi yok, yani devlet karışmıyor ve verilen icazetname devlette geçerli değil. Kız medresesiymiş ilk başladıklarında 25 sene önce, talebenin başına koyacak kadın hoca bile yokmuş. Molla Zakirullah Efendi önce kendi eşini kızlarını okutmuş, onları hoca yapmış sonra onlar kız öğrencilerin başına geçmişler ve okutmaya başlamışlar. Şimdi medresede 250 talebeleri var. Medreseleri gündüzlüymuş. Bizde medreseler yatılı olur dediğimde çok ilgisini çekti. Benden bizim medreselerin eğitim müfredatını öğrenmek istedi. İsmailağa'ya gitmesini söyledim. İsmailağayı biliyor gideceğim dedi.

Güzel Müslümanlar

Molla Zakirullah Efendide şunu gördüm, hizmetlerini medreselere eğitimini devamlı geliştirmek istiyordu. Bizde medreseler nasıldır merak ediyordu. Kaç senelik müfredatınız diye sordu. Kızlarda 3 sene dedim. Bizde kzıların eğitimi erkeklere nispeten çok daha hafif ve çabuktur dedim. Bizde de 3 sene dedi. Ancak bizde vakti müsait olamyan kadınlara yönelik 40 günlük ve 3 aylık hızlandırılmış programlar da var dedi.. BU sayede 5 binden falzla kadına eğitim eridk dedi. Takdire şayan. Bizde bu tür hızlandırlmış programlar medresede değil mahalle derneklerinde mescitlerde veirliyor dedim.

Molla Zakirullah Efendi daha önce İstanbul'a gelmiş Mahmud Efendi ile görüşmüş çok etkilenmiş feyz almış Çarşambayı Fatih'i çok beğenmiş herkes çarşaflı herkes cübbeli sakallı sarıklı buram buram İslam kokuyor.. diyordu Mahmud Efendi ile yeniden görüşmek istiyordu. 

Pakistanın Güncel Durumu

Pakistan'ın durumlarını sordum “İyi, Pakistan yüzde beşi şia geri kalanın tamamı Ehli sünnet vel cemaat ve de Nakşibendi dediler. “Desenize vahabiler sizin içinizde barınamaz” dedim. Aynen öyle hiçbir etkileri yok dediler. Kovit salgınının hayata etkisi var mı diye sordum. Evet nispeten var fiyatlar iki üç katına kadar çıktı dediler. Pakistan'daki Talibanı sordum, Ehli Sünnet mi ?" Şimdikiler iyiler, tamamı ehli sünnet" dediler.

Beyan

Molla Zakirullah Efendi ile biz Arapça konuşuyorduk Bangladeşli Müslümanlar içerisinde bir hoca vardı o da Arapçayı güzel biliyor konuşuyordu. Ben onlara bir akşam mihrapta sohbet yapma fırsatı verdim, onlar buna “beyan” diyorlar. Namazdan sonra cemaati topladık Molla Zakirullah Efendi verdi beyanı biz de acizane tercüme ettik. Genellikle konu tebliğ ve emir maruf yapmanın ehemmiyeti üzerine. Ve sonunda bu faaliyete kim katılacak, hadi el kaldırdın ? Şeklinde cemaatten talepler kabul ediyorlar. Kendi arkadaşları sanki ilk defa duymuş gibi hemen el kaldırıyorlar bu şekilde cemaati teşvik ediyorlar. Normal cemaatten de birkaç el kaldıran olursa hemen irtibata geçip onu da saflara katmış oluyorlar. Büyüme stratejileri bu şekilde. Nereden baksan dünyada aktif olarak 5.000.000 kadar nefere ulaşmışlar. Bu da büyük bir başarı.



Bizim Sohbetimiz: Mektubat

Ertesi sabah namazdan sonra etrafımda toplandılar “hocam dün sen bizi dinledin bugün de sen konuş bizler senden istifade edelim” dediler. Ben de Mektubatı açtım, önce bir ayet okudum (Yuhbibkumullah) Ayeti.. Sonra İmamı Rabbaniden "Sünnete ittiba etmenin ehemmiyeti" ile ilgili bir mektup okudum. “Sabaha kadar uyuyup, sabah namazı camiye cemaate katılmak, sabaha kadar teheccüt kılıp sabah namazı vakti evde olmaktan daha üstündür” “Rasulullaha ittiba içermeyen bin yıllık gece ihya etmektense, Rasulullaha ittiba ederek yarım saatlik öğle uykusu (kaulule) daha efdaldir” gibi çarpıcı cümleler vardı.. Mektup gayet hoşlarına gitti. Bazıları Mektubatı hiç duymamışlar, İmamı Rabbani ve Mektubat hakkında bilgi aldılar. 

İslami Kıyafet ve Medine Zuhuratı

Bangladeşli bir Müslüman bir soru sordu islami kıyafet hakkında “Peygamber efendimize kıyafet yönünden ittiba hususunda neler söylersiniz" dedi. 

Dedim ki “islami kıyafet evvela beldelere göre değişkenlik arz eder. Her beldenin kendine mahsus İslami kıyafeti vardır. Osmanlı'nın devamı olan Türkiye'de islami kıyafet Şu Benim giydiğim gibidir şalvar cübbe takke sarık. Sizin diyarınızda, Hindistan Pakistan Bangladeş oralarda İslami kıyafet Sizin şu giydiğiniz gibidir. Arabistan Yemen Libya Mısır Suriye tarafında ise İslami kıyafet cellabiye dedikleri entari giymek şeklindedir. Bizler Haremi Şerife gittiğimiz zaman burada nasılsak orada da öyle giyiniyorduk. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şeyhimize manada zuhur ettiler ve "buraya geldiğiniz vakit entari giyin bizler gibi" buyurdular. O günden sonra Arabistana her gittiğimizde mutlaka entarimizi giyeriz. Bunu anlattığımda çok hoşlarına gitti Bangladeş'li arkadaşların anlaması için hocaları onlara ayrıca tercüme ettiler. İslamı kıyafetle ilgili ikinci husus mutlaka bol olmalı ve kafirlerin tarzına modasına muhalif olmalı" dedim bu açıklamaları beğendiler, sohbetten memnun oldular.

Son gün biz onlara kahvaltı ikram ettik. Sofrada da güzel konuşmalar bilgi alışverişleri, kültür etkileşimleri oldu. Artık gitme vaktiydi, önceki cemaatlerin yaptığı gibi bunlar da bana bir hediye paketi bıraktılar. Bir takım cam tabak. Molla Zakirullah efendi ise dur dedi ve gitti belki de kendine almış olduğu bir parfüm şişesi kutusunda aldı getirdi bana hediye etti. Allah razı olsun güzel insanlar, güzel bir faaliyet güzel bir sohbet ve tanışma idi..



Kâle Rasulullah sas “Eksiru ihvanekum fiddin ** Din kardeşlerinizi çoğaltın”

İsa Erdoğan, 13 Ocak 2022

2 Ocak 2022 Pazar

Ömer Nasuhi Bİlmen ve AHmet Hamdi Akseki | Resim

 


Sağdaki sarıklı olan zamanın Diyanet Reisi Ahmet Hamdi Akseki hocaefendi RhA, Solundaki fesli olan da Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendi RhA

Çevresindeki hocaefendilerin hepsi de gördüğünüz gibi sarıklı muhteremler.. Osmanlıdan kalan bu sarık cübbe hassasiyeti hala mevcudiyetini koruyor 1970 yıllarda.. Sarıklar elde sarma gerçek sarık.. sğnger üzerine bez ve celatin geçirme değil..